avrupa

  • Passenger Transport Evolution in Europe

    Passenger Transport Evolution in Europe

    Aşağıda bulunan tablo; hızlı tren her ne kadar ilgi görse de, genel olarak demiryolu sektörünün ne denli kan kaybettiğinin bir göstergesi durumunda. Yaklaşık 30 yıllık bir süreyi kapsayan tabloda farklı ulaşım biçimlerinin toplam içerisindeki yüzdelik payları yer alıyor. Kişisel otomobillerle yapılan seyahatler açık ara farkla önde gidiyor. Demiryolu seyahatini tercih edenlerin oranı neredeyse yarı yarıya azalırken,…

  • Kısa Menzildeki Tehlike

    Kısa Menzildeki Tehlike

    Demiryolunun havayoluna karşı olan bazı avantajlarını kısa kısa belirtmekte fayda var: Havaalanı şehir dışında, tren garı şehir merkezinde bulunur (30 dakika) Havayolunda; Check-in + pasaport kontrol + güvenlik kontrol, demiryolunda bunlar minimum (30 dakika) İniş – biniş uçakta bir veya iki kapıdan, trenlerde 30-40 kapıdan (30 dakika) Kalkış için uçak uzun süre bekleyebilir, trende böyle…

  • Bulutlar Aynı, Bıraktığınız gibi

    Bulutlar Aynı, Bıraktığınız gibi

    Daha önce de bir kaç kez belirtmiştim. Havayolu sektörü, iddia edildiğinin aksine rekabetin düşük olduğu bir alandır. Sektörü sıkıntıya sokan, rekabet değil, kâr marjlarının çok düşük ve sektörün dışsal şoklara (ör: petrol fiyatları) son derece maruz olmasıdır. Kurallarla aşırı derecede şekillendirilmiş ve adeta bağlanmış olması, sektörün en önemli özelliğidir. ABD’nin öncülüğünde geçtiğimiz dönemde gündemden düşmeyen…

  • Açık Semalar Bulutlanıyor mu?

    Açık Semalar Bulutlanıyor mu?

    1978 yılında çıkan “Airline Deregulation Act” ile iç hatlarındaki hat, tarife ve ücret kısıtlamalarını kaldıran ABD, 1979 yılından itibaren diğer devletlerle “açık semalar” anlaşmaları yapmanın yollarını aramaya başladı. Sektörde liberalleşmenin sağlanabilmesi halinde verilen hizmetin çeşitlenerek kalitesinin artacağı, yolcu trafiğindeki yükselişin iktisadî büyümeyi beraberinde getirip neticede daha fazla kişinin iş bulabileceği savunuluyordu. 2006 yılına gelindiğinde ABD…