Havalimanı Güvenlik Kontrolünde, Blockchain Tekniği Kullanılacak

Havayolu ile seyahat eden yolcuların en fazla sıkıldıkları ve vakit kaybettikleri aşama olan havalimanı güvenlik kontrolünde, blockchain tekniği ile geliştirilen uygulamaların kullanılması planlanıyor.

Blockchain tekniği üzerine çalışmalar yapan Zamna adlı bir firma, projesi ile ilgili olarak yatırımcılardan 5 milyon USD tutarında bir fon toplamayı başardı.

Çok sayıda melek yatırımcı ile birlikte Seedcamp, the London Co-Investment Fund (LCIF), Telefonica ve aralarında British Airways’in de bulunduğu çok sayıda havayolunun çatı şirketi konumundaki IAG de Zamna’ya destek verdi.

İlk kurulduğu dönemde adı VChain olan Zamna zaten 2017 yılında IAG tarafından desteklenmesine karar verilen iki şirketten bir tanesiydi.

IAG sadece bir yatırımcısı değil aynı zamanda Zamna’nın ilk ticarî müşterisi olma niteliğini de taşıyor.

Zamna’nın geliştirdiği uygulama hem çok basit hem de çok zor.

Söz konusu uygulama ile halihazırda farklı veri silolarında tutulan yolcu bilgilerinin bir araya getirilerek işlenmesi hedefleniyor.

Yolculara ilişkin hassas ve mahrem bilgiler, havayollarının ve ilgili devlet kurumlarının veri tabanlarında bulunuyor.

Başarıya ulaşılması halinde, havalimanlarındaki mevcut güvenlik kontrollerinin %90 oranında otomatik bir biçimde gerçekleştirileceği iddia ediliyor.

Yolcu kimlik kartlarının, pasaportların ve biniş kartı gibi seyahate ilişkin dokümanların fizikî olarak bir görevliye gösterilme ihtiyacının ortadan kaldırılabileceği belirtiliyor.

Böyle bir durumda havalimanlarının terminal kapasitelerinin ciddi bir oranda yükseleceği söylenebilir.

Zamna kurucu kadrosu: lya Tikhonov, Aleksandr Gorelik, Irra Ariella Khi ve Ilia Batii

Zamna şu anda Dubai merkezli havayolu şirketi Emirates ve Birleşik Arap Emirlikleri – Yabancılar ve İkâmet Genel Müdürlüğü ile ortak bir proje yürütüyor.

Yolcuların biyografik ve biyometrik bilgileri, kriptografi yardımıyla teyit ediliyor.

Bu sayede yolcuların yaptıkları her seyahatte tekrar tekrar aynı bilgileri paylaşması ve bu bilgilerin görevli memurlar tarafından kontrol edilmesi mecburiyeti ortadan kalkıyor.

Havalimanlarında başarıya ulaşması durumunda bu uygulamanın, sınır kontrollerinin yapıldığı diğer seyahat çeşitlerinde de kullanılabileceği vurgulanıyor.

Zamna aynı zamanda, IATA’nın “One ID” adlı çalışma grubunun da “stratejik ortak” statüsüne sahip aktif bir üyesi özelliğini taşıyor.