Şirketler Yeniden Maliyetlere Odaklandı

Küresel ekonominin bir türlü istenen ve beklenen iyileşme trendini yakalayamaması ve petrol fiyatları, 2010 yılını büyük umutlarla kapatan havayolu şirketlerinin, 2011 yılında adeta sükut-u hayale uğramasına yol açtı.

Bir yandan artan maliyetler, diğer taraftan hedeflendiği artışı gösteremeyen gelir tarafıyla birleşince, şirket bilançolarının dip satırları kırmızı mürekkeple yazılır hale geldi.

Gelir kalemleri artırılamayınca, havayolu şirketlerinin yöneticileri tabii olarak bilançonun diğer kanadına eğilmek zorunda kalıyor:

Maliyetler.

Flightglobal’da çıkan bir haberde Air France, Emirates ve SAS’ın maliyetler konusuna bakışları ele alınmış.

Emirates CEO’su Tim Clark, mücadele etmekte zorlandıkları en önemli unsurun yüksek petrol fiyatları olduğunu söylüyor.

Zira bu durum, hem küresel ekonomide hem de seyahat planlarında tereddütlere, dolayısıyla sıkıntılara yol açıyor.

Emirates’in hedefi, şirket içinde yapacakları iyileştirmelerle %5-8 civarında bir tasarruf sağlamak. Gider miktarı 20 milyar USD’nin üzerine çıkan bir yapıda, bu oranda tasarruf yapılması demek, şirketin rahat bir nefes alması manasına geliyor.

Clark, tüm bunlara rağmen Emirates olarak büyüme planlarından vazgeçmeyeceklerini de ekliyor. Tamamı geniş gövde uçaklardan oluşan 147 üyeli filo, Mart ayında 185 uçaklık bir dev haline dönüşecek.

Air France ise bildik tasarruf yöntemleriyle kötü gidişe bir dur demek istiyor.

Yeni personel istihdamının durdurulması, her birimin sabit maliyetleri düşürmek için çalışmalar yapması, verimliliğin artırılması gibi konular başta geliyor.

Challenge 12 adını verdikleri tasarruf programı dahilinde hedeflenen bir yıllık 470 milyon Euro’luk hedef, birinci çeyrekte açıklanan negatif sonucun ardından 500 milyon Euro’ya çıkarılmış.

Çok uzun yıllardır istenilen performansın çok uzağında olan SAS da 4Excellence adlı program çerçevesinde tasarruf etmeye çalışıyor.

Birim maliyetlerde %5’lik bir düşüşün hedeflendiği tasarruf programı, şirket genelindeki kalite ve verimlilik çalışmalarıyla da destekleniyor.

Hülasa; akaryakıt gibi kontrol dışı maliyetlerin bilançoda ağırlığını hissettirdiği dönemlerde şirketler, adeta sinekten yağ çıkartmaya çalışıyorlar.

Söz konusu tasarruf programlarının ne denli başarılı olduğunu ancak 2011 – 2012 mâlî sonuçları açıklandığında görebileceğiz.


Posted

in