Covid-19’la mücadelede kantarın topuzunu kaçıran ve bir türlü tam olarak normale dönemeyen Çin’e seyahat etmek gerçekten zor iş.
Yabancıların Çin’e girişi halen çok sıkı kurallara tâbi.
Bu kurallar, yolcunun seyahatinin çıkış noktasında başlıyor.
Uçuştan bir gün önce yaptırılan Covid-19 testinin yanı sıra, uçuşa bir kaç saat kala bir test daha isteniyor.
(Kurallar sık sık değişiyor, Çin’e gitmeyi planlıyorsanız lütfen son durumu araştırınız)
Sıkı kurallar uçuş sırasında da devam ediyor.
Havayollarının eskisi gibi yemek ikram etmesi mümkün değil. Business Class yolcuları da yemeklerini kutu içerisinde alıyor.
Bunun yanı sıra, her saat başı yolcuların ateşi ölçülüyor.
Havalimanına varışta yolcuların bavulları dezenfekte ediliyor.
Daha sonra tüm yolcular otobüslere bindirilip, bir haftalık karantina süresini geçirecekleri bir tesise alınıyor. Tesiste her bir yolcu ayrı bir odada kalıyor ve odadan çıkmak yasak.
Burada her gün en az bir kez Covid-19 testi yapılıyor. Test sayısı bazen günde ikiye çıkabiliyor.
Bir haftanın ardından yolcuları, üç günlük ilave bir karantina daha bekliyor. Bu süreyi aynı tesiste, bir otelde veya varsa evinizde geçirmenize izin veriliyor.
Neticede tüm bu aşamaları başarıyla atlatmanız halinde, Çin’e girmeniz mümkün oluyor. 🙂
Ha tabii bir de Çin’e yapılan uçak seferlerinin biletlerinin aşırı pahalı olduğunu ve tek yön Economy Class’ta 4.000 USD civarına ulaştığını belirtelim.
Bir veya iki aktarmalı bir seyahat planlayarak bilet fiyatını düşürmeniz mümkün.
Lâkin bu durumda özellikle test işlemleri ve bekleme süresi bakımından çok daha çetrefilli bir süreçle karşılaşmanız kaçınılmaz oluyor.