Lilium Jet, İlk Deneme Uçuşunu Yaptı

Hava taksi kategorisindeki Lilium Jet, beş yolcu ve bir pilot olmak üzere altı kişilik prototip aracının ilk uçuş denemesini başarıyla gerçekleştirdi.

4 Mayıs 2019 tarihinde icra edilen deneme, Almanya’nın Münih kentindeki bir havalimanında yapıldı.

Lilium Jet – İlk Deneme Uçuşu (4 Mayıs 2019)

Uzaktan kumandalı bir biçimde idare edilebilen Lilium Jet tamamen elektrikli 36 adet motora ve dikine iniş-kalkış özelliğine (VTOL) sahip.

Aracın şu anki teorik azamî sürati ise 300 km/s. Tek şarjla bir saat uçabilen aracın menzili de dolayısıyla 300 km.

Gerekli sertifikasyon sürecinin (önce EASA, sonra FAA) tamamlanmasının ardından ilk aşamada pilotlu bir biçimde işletilecek olan Lilium Jet’in nihaî hedefi ise tamamen kendi kendisine hareket eden araçların iznini alabilmek.

Lilium Jet ve benzeri girişimler tarafından geliştirilen hava taksi araçlarının özellikle trafiğin yoğun olduğu kentlerde büyük ilgi çekmesi bekleniyor.

Lililum Jet daha şimdiden mesela, New York’ta Manhattan ile JFK Havalimanı arasında sadece 70 USD’ye hizmet vereceğini duyurdu bile.

Lilium Jet

Aşağıdaki videoda da görebileceğiniz üzere Mayıs ayının başındaki denemede araç sadece dikine iniş-kalkış ve havada sabit durma açılarından test edildi.

Lilium Jet’in 2017 yılında yaptığı iki kişilik prototip denemesinde ise aracın yatay uçuş da yaptığı görülmekteydi.

Lilium, 2015 yılında Münih Teknik Üniversitesi’nden dört arkadaş tarafından kuruldu.

Yeni girişim şu ânâ kadar başta Atomico, Tencent, LGT ve Obvious Ventures olmak üzere çok sayıda farklı yatırımcıdan yaklaşık 100 milyon USD toplamayı başardı.

Lilium Jet’in hizmete giriş tarihi noktasındaki hedefi 2025 yılı.

Bilindiği üzere, elektrikli motorların jet yakıtıyla çalışan motorlara göre en büyük dezavantajı, üretilen enerji miktarı.

Jet yakıtı, aynı ağırlıktaki pillerle kıyaslandığında, 43 kat daha fazla enerji üretebiliyor.

Gerek karayolu ve gerekse havayolu sektöründe elektrikli araçlara yapılan yatırımlar göz önüne alındığında, önümüzdeki 4-5 sene içerisinde pil teknolojilerinde bir hayli radikal değişimlerin yaşanacağını öngörüyoruz.

Zira kent içi hava ulaşımı (Urban Air Mobility) pazarının, önümüzdeki on yıl içerisinde üç katına çıkması bekleniyor.

Şu anda sadece helikopterlerin kullanıldığı bu alanda, özellikle 2020’li yılların ikinci yarısından itibaren elektrik motorlu, pilotsuz, uçan taksilerin hızla yaygınlaşması bekleniyor.

Elektrikli motorlara sahip olan ve dikine kalkış ve iniş (VTOL) yapabilme özelliği taşıyan bu araçlar (eVTOL), kent içi hava ulaşımı pazarını günümüze göre bambaşka bir noktaya taşıyacak.

Dünyanın dört bir yanında çok sayıda şirket bu yönde projeler geliştirmekle meşgul.

Kitty Hawk (ABD), Lilium ve Volocopter (Almanya), EHang (Çin) ve A3 by Airbus (Avrupa), pilotsuz bir biçimde işletilebilen hava taksi projelerinde en ciddi ilerlemeyi kaydetmiş olan firmaların başında geliyor.

Sadece eVTOL kategorisindeki araçların satış hacminin 2025 yılında 162 milyon USD, 2030 yılında ise 411 milyon USD mertebesinde gerçekleşeceği öngörülüyor.

Özellikle Dubai, Singapur, Hong Kong, Taipei, New York (Manhattan) gibi nüfus yoğunluğunun ve dolayısıyla karayolu trafiğindeki sıkışıklığın çok yüksek olduğu kentlerde, uçan taksilerin öncelikli bir biçimde hizmete girmesi bekleniyor.

eVTOL tipi araçların, helikopterlerin yüzde biri kadar ses çıkarttığı ve gürültü açısından bakıldığında çok daha fazla tercih edileceği düşünülüyor.

Gerekli teknolojik altyapının geliştirilmesi ve uçuş emniyetinin olması gereken seviyeye çıkarılmasının ardından, eVTOL tipi araçların ilk aşamada kısa mesafeli ulaşım için çok hızlı bir biçimde helikopterlerin yerini alması kaçınılmaz görünüyor.


Posted

in

, ,