THY x Model Context Protocol

THY’den Yapay Zekâ Hamlesi

Dijital dönüşüm sadece uygulama arayüzlerini değil, sistemlerin kalbini de değiştiriyor.

Türk Hava Yolları’nın (THY) teknoloji şirketi Turkish Technology, bu dönüşümde yeni bir sayfa açtı:

MCP (Model Context Protocol) tabanlı yapay zekâ entegrasyonu.

THY x Model Context Protocol
THY x Model Context Protocol

Kulağa teknik geliyor olabilir ama işin özeti şu:

THY, artık yapay zekâ destekli sistemlerin gerçek zamanlı uçuş verilerine ulaşabildiği bir altyapı kurdu. Üstelik bu sadece teknik bir başarı değil; aynı zamanda havayolu seyahat deneyiminin geleceğine dair güçlü bir ipucu.

MCP Nedir, Neden Önemlidir?

Anthropic tarafından 2024 sonunda duyurulan MCP, yapay zekâ sistemleriyle dijital servisler arasında bir tür “ortak dil” işlevi görüyor. Yani bir yapay zekâ modelinin, havayolu gibi karmaşık sistemlere bağlanabilmesi artık daha kolay, hızlı ve güvenli hale geliyor.

Daha önce her bir entegrasyon için ayrı kodlar, API ayarları ve veri modeli uyarlamaları gerekirken, MCP bu süreci tek protokol çatısı altında standartlaştırıyor.

Sonuç?

Daha çevik geliştirme süreçleri ve çok daha akıllı dijital asistanlar.

THY Bu Altyapıyı Nasıl Kullanıyor?

Turkish Airlines MCP Server adı verilen bu yeni sistem, 13 farklı dijital “aracı” bünyesinde barındırıyor. Şimdilik geliştiricilere açık olan bu araçlarla yapay zekâ asistanları;

  • Uçuş bilgilerini gerçek zamanlı sorgulayabiliyor,
  • Rezervasyon ve check-in bilgilerine erişebiliyor,
  • Miles & Smiles üyelerine özel önerilerde bulunabiliyor.

Henüz doğrudan check-in veya koltuk seçimi gibi işlemler mümkün değil, ancak bu yeteneklerin de kısa vadede sisteme ekleneceği açıkça belirtilmiş.

THY'nin MCP sistemiyle üretilen bir örnek (Kaynak: https://x.com/fkadev/status/1930283557257167206)
THY’nin MCP sistemiyle üretilen bir örnek (Kaynak: https://x.com/fkadev/status/1930283557257167206)

Yolcuya Faydası Ne?

Bugün için belki çoğu yolcu farkında bile olmayacak. Ama yakın gelecekte, şu senaryolar oldukça sıradan hale gelebilir:

  1. Uçağınız gecikirse, cebinizdeki yapay zekâ asistanı anında alternatif uçuşları önerecek,
  2. Seyahat geçmişinize göre size özel kampanyalar karşınıza çıkacak,
  3. Havalimanı transferinden bagaja kadar tüm yolculuk tek bir dijital asistanla yönetilebilecek.

Kısacası, yolcu deneyiminin dijitalleştirilmesinde yeni bir evreye giriyoruz.

Stratejik Açıdan Ne Anlama Geliyor?

Bu adım, THY’nin teknolojiyi yalnızca operasyonel bir araç değil, stratejik bir farklılaşma unsuru olarak gördüğünü bir kez daha gösteriyor.

Dünya genelinde havayolları, müşteriyle bire bir ilişki kurma konusunda ciddi rekabet içinde. THY’nin geliştirdiği bu altyapı, özellikle kişiselleştirilmiş seyahat deneyimi alanında önemli bir avantaj sağlayabilir.

Ayrıca bu sistemin model bağımsız çalışması, yani sadece GPT değil, Claude veya başka yapay zekâlarla da uyumlu olması, THY’nin teknoloji bağımsızlığına verdiği önemi de yansıtıyor.

Yapay zekâ destekli yolcu deneyimi artık geleceğin değil, bugünün konusu. THY, MCP tabanlı bu altyapı yatırımıyla sektördeki dijital dönüşüm yarışında önemli bir pozisyon alıyor.

Havacılık teknolojilerinde bizi nelerin beklediğini görmek açısından bu gelişme, sadece bir teknik entegrasyon değil, bir vizyon meselesi.


Posted

in

,

Tags: