Amazon_Prime_Air_super speed delivery

Drone’la Kargo Taşımasında Büyük Hayal Kırıklığı

Drone kullanılarak kargo taşımacılığı yapılması fikri -en azından şimdilik- büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüş durumda.

Samimi olmam gerekirse ben bu konuda çok umutluydum.

Havayolu 101’de drone kargo projeleri hakkında defalarca yazı yazdım.

Fakat 2022 yılı itibarıyla gelinen nokta, bu işler ilk başladığında hedeflenenin çok gerisinde.

Daha 2013 yılında, Amazon’un sahibi Jeff Bezos, devrimsel bir dağıtım teknolojisinden bahsederek büyük vaatlerde bulunmuştu.

İki buçuk kilogramın altındaki paketler, Amazon’un drone’larıyla çok kısa sürede müşterilere ulaştırılacak ve bu sayede sipariş – teslimat sürecinde muazzam bir hız kazanılacaktı.

Bir müşteri sipariş verdikten belki de yarım saat sonra ürününü teslim almış olacaktı.

Gelgelelim, Jeff Bezos kendi projesini tanıttığı sırada aslında Zipline, Skydrop, Google Wing gibi projeler zaten devam etmekteydi.

DHL, FedEx ve UPS gibi lojistik devleri de işin içindeydi.

Tabii bu işi Amazon gibi bir perakende devi yapmaya niyetlendiğinde iş bambaşka bir boyuta çıkacaktı.

Şirketler İşin Peşini Bıraktı

Ama beklenen olmadı. Hatta zihinlerdeki fikirlerin yanına bile yaklaşılamadı.

Amazon geçen yıl, beş seneyi aşkın bir süredir İngiltere’de Prime Air projesiyle uğraşan ofislerini kapatıp personeli işten çıkardı.

Hatırlarsınız, Amazon denemelere ilk olarak İngiltere’de başlamış ve Aralık 2016’da ilk teslimatı gerçekleştirmişti.

Bununla birlikte Amazon, resmî olarak projenin devam ettiği noktasında ısrarcı.

Geçtiğimiz günlerde Bloomberg’de yayınlanan geniş araştırmayı okumanızı tavsiye ederim.

Amazon Prime Air ilk teslimatını yaptı (Aralık 2016)

Yine Amazon gibi yıllardır bu konuda çalışmalar yapan DHL de pes etti.

DHL geçen yıl yaptığı bir açıklamayla, Parcelcopter adını verdiği projeyi iptal ettiğini duyurdu.

DHL neredeyse sekiz yıldır Parcelcopter denemeleriyle uğraşıyordu.

Sadece Amazon ve DHL değil, diğer şirketlerden de pek bir haber gelmiyor.

Alphabet (Wing) ve Uber (Elevate) gibi iddialı girişimlerden ses yok.

Başarısızlığın Sebebi Ne?

Peki böylesine devasa şirketlerin büyük umutlarla başlayıp bu kadar zaman ve para harcadıkları drone ile kargo taşıma işi neden istenen seviyeye ulaşamadı?

Bunun bir kaç temel sebebi bulunuyor.

  1. Şehirlerdeki havalimanlarının yakın çevresinin drone’lar için uçuşa yasak bölge olması.
  2. Drone’la teslimat yapılacak noktaların her bakımdan müsait olması gerekliliği. Herhangi bir engelin bulunmadığı geniş bir alan, otonom bir biçimde çalışan drone’ların müşterinin teslimat noktasında olduğunu algılaması gibi şartlar. Mesela müstakil evler için nispeten kolay olan bu iş, apartmanlar için neredeyse imkânsız hale geliyor.
  3. Bir çok müşteri siparişlerinin teslimatı için 1 – 2 gün beklemeyi gayet uygun buluyor. Dolayısıyla aynı gün ve daha pahalı bir biçimde teslimat vaadi müşterilerin geneli için pek bir anlam ifade etmiyor.
  4. Çok kısa sürede teslimat gerektiren sektörlerin en başında yemek işi var. Ülkemizden de bildiğimiz üzere bu alanda başta motosikletler olmak üzere son derece etkin bir teslimat sistemi yerleşmiş durumda. Buna ilave olarak, Getir ve benzeri şirketler, yemek işinin de ötesine geçerek her türlü market ve benzeri teslimat işini üstleniyor. Dolayısıyla drone’ların bu pazara girmesi neredeyse imkânsız.
  5. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, drone’ların kent içinde %100 emniyetli bir biçimde faaliyet göstermesi konusunun da henüz halledilemediğini ekleyelim.

UPS, FedEx ve DHL, Ara Aşamaya Odaklandı

Amerikalı lojistik devleri UPS ve FedEx’in ise drone kullanımında farklı bir alana yöneldiklerini görüyoruz.

UPS, 2019 yılında Amerikan Federal Havacılık Dairesi FAA’den, bir “drone havayolu” kurma ve işletme lisansı alarak bu konuda bir ilke imza atmıştı.

UPS Flight Forward adı verilen şirketin temel amacı, ABD’deki hastanelere ecza malzemesi ve kan örneği taşıması yapmak.

FedEx - Elroy - Otonom Kargo Drone
FedEx – Elroy – Otonom Kargo Drone

FedEx’in çalışmaları da devam ediyor.

FedEx, sektörde yıllardır konuşulan ve yapılmaya çalışılan “drone ile kapıya teslim” yönteminden uzak duruyor.

Bunun yerine, 250 kg kadar bir ağırlığı 300 mil kadar bir mesafeye ulaştırma kapasitesine sahip drone’larla, FedEx’in depolama merkezleri arasında taşıma yapılacak.

Diğer bir deyişle, otonom kargo drone’ları, gerçekleştirilmesi nispeten daha kolay olan ara aşama nakliyatına (middle-mile transport) odaklanmış durumda.

Son noktadaki teslimatlar (veya teslim almalar) yine FedEx’in mevcut kargo taşıma ağı üzerinden gerçekleştirilecek.

Ara kademede otonom drone kullanılması sayesinde, kargo nakliyatının karayolu taşımacılığına nispeten beş kat kadar hızlanacağı belirtiliyor.

Taraflar 2020 yılının Ocak ayından bu yana proje üzerinde çalışıyor ve 2023 yılında uçuş denemelerinin başlamasını hedefliyor.

Dronamics - Black Swan
Dronamics – Black Swan

Parcelcopter projesini iptal eden DHL de benzer bir çözümün peşinde.

DHL geçen yıl, Avrupalı drone şirketi Dronamics ile bir işbirliği anlaşması imzalamıştı.

Anlaşma çerçevesinde DHL ve Dronamics, aynı gün teslimat konusunda çözümler geliştirmek amacıyla çalışmalar yapacak.

Hızlı hava kargo taşıması, Dronamics tarafından üretilen ve Black Swan (Siyah Kuğu) adı verilen drone’larla gerçekleştirilecek.

Özellikle ilaç, hızlı bozulabilen taze meyve ve et taşımasına öncelik verilecek.

Tıpkı FedEx gibi DHL de ara aşama nakliyatına (middle-mile transport) odaklanıyor.

Son noktadaki teslimatlar (veya teslim almalar) yine DHL’in mevcut kargo taşıma ağı üzerinden gerçekleştirilecek.

İlk taşımaların bu yıl (2022) başlaması hedefleniyor.

Neticede kargo taşımasında drone kullanımı daha ziyade lojistik merkezleri arasında yapılacak gibi görünüyor.


Posted

in

, ,

Tags: