Sivil havacılık sektörü Covid-19 krizini bir türlü tam olarak atlamadı.
Sektör, bölgeden bölgeye, iş kolundan iş koluna farklı hızlarda toparlanmaya çalışıyor.
Bunun en bariz örneği, yolcu ve kargo taşımacılığında görülüyor.
Taşınan kargo miktarı kimi bölgelerde 2019 yılındaki seviyesini çoktan sollamış durumda.
Gelgelelim, yolcu tarafı hâlâ çok gerilerde.
IATA’nın hazırladığı bir grafik sektörün durumunu çok açık bir biçimde gösteriyor.
Grafiğin yatay ekseninde, bölgesel bazda yolcu (yeşil) ve kargo (mavi) hacminin, 2019 yılının aynı dönemine (Ocak-Eylül) göre değişimi yer alıyor.
Dikey eksendeyse değişim oranı bulunuyor.
Asya-Afrika (%41), Orta Doğu-Kuzey Amerika (%40) ve Asya-Kuzey Amerika (%29) pazarlarında taşınan kargo miktarı çok ciddi bir biçimde artış kaydederek 2019 seviyesini çoktan aşmış durumda.
Yılın geride kalan dokuz aylık döneminde havayolu kargo taşımacılığı, diğer bir çok pazarda da kriz öncesindeki seviyelere yaklaşmış.
Buna karşılık yolcu tarafı için aynı şeyi söylemek imkânsız.
En iyi durumdaki Kuzey – Orta Amerika pazarı bile 2019’un %38 oranında gerisinde.
Özellikle Çin’in sınırlarını ısrarla kapalı tutması, Asya pazarındaki yolcu sayısını adeta yerle bir etmiş.
Asya bağlantılı bir çok alt pazarda düşüş oranı %80’leri buluyor.
Her şeye rağmen, en iyi durumdaki alt pazarların, Kuzey Amerika bağlantılı olanlar olduğu fark ediliyor.
Aslında benzer bir durum kargoda da var.
ABD ekonomisinin güçlü bir biçimde yoluna devam etmesi, havacılık sektörünü ayakta tutuyor diyebiliriz.
Yukarıdaki grafik yılın ilk dokuz ayını kapsadığından, Covid-19 aşılama oranlarının hızla yükselip ülkeler arası trafiğin nispeten arttığı sonraki ayların etkisi bu sonuçlarda biraz düşük kalıyor.
2021’i tamamladığımızda hem kargo hem de yolcu taşımasında daha olumlu bir sonuç elde edileceğine inanıyorum.