Geçtiğimiz günlerde sektör gündemini en fazla işgâl eden konulardan bir tanesi hiç şüphesiz ki, British Airways’in BT sistemlerinde 27 Mayıs Cumartesi günü patlak veren arızaydı.
Bu arıza, British Airways’in 2008 yılında Londra Heathrow Havalimanı’ndaki yeni yuvası Terminal 5’in açılış gününde yaşadığı trajik bagaj sistemi aksaklığından sonraki en büyük sıkıntıydı.
Şirketin neredeyse tüm operasyonu durma noktasına geldi. Yüzlerce uçuş iptal edildi.
On binlerce yolcu havalimanlarında perişan oldu.
British Airways’in çatı şirketi IAG’nin borsada işlem gören hisseleri ciddi değer kaybına uğradı. Aksaklık sebebiyle mağdur olan yolculara 60 milyon Euro’dan daha fazla bir tutarda tazminat ödenmesi gerektiği ortaya çıktı.
Böylesine büyük bir havayolu şirketinin BT sistemlerini tamamen devre dışı bırakan arızanın kaynağı günlerce tartışıldı.
Kaosun Sebebi “İnsan Hatası”
Ve IAG CEO’su Willie Walsh, arızanın sebebini açıkladı:
“İnsan Hatası”.
Walsh’un açıklamasına göre, önce şirketin veri merkezinde çalışan bir mühendis güç kaynağını kesiyor ve güç kaynağı yeniden bağlandığında, 75.000 kadar yolcunun kâbusu haline dönüşen arıza meydana geliyor.
Willie Walsh ayrıca, söz konusu personelin veri merkezinde çalışmakla birlikte, güç kaynağı ile ilgili olarak yapmış olduğu işlemler konusunda yetkisi bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Arızanın sebebinin ve sonrasında yaşanan sürecin ayrıntılarını ortaya çıkarmak üzere bağımsız bir soruşturmanın da devam ettiği bildirildi.
Geçtiğimiz günlerde medyaya sızdırılan ve British Airways kaynaklı bir e-posta mesajında ise, veri merkezinde bakım çalışması yapan bir taşeron personelin yanlışlıkla ana güç ünitesinin fişini çektiği ve bir kaç dakikalık kesintinin ardından kontrolsüz bir biçimde sisteme yeniden enerji verildiği ve bu yüzden arızanın meydana geldiği belirtiliyordu.
Bununla birlikte konunun uzmanları, işin bu kadar basit olamayacağını düşünüyor.
Uzmanlar, British Airways’in birbirlerine 1 km mesafede iki ayrı veri merkezi bulunduğunu ve bahsedilen tarzda bir enerji dalgalanmasının her iki veri merkezini de aynı anda devre dışı bırakmasının oldukça düşük bir ihtimal olduğunu dile getiriyor.
Yine böylesi arıza durumlarına karşı yedek sistemlerin bulunması gerektiği ve bunların da devreye girmemiş olması, bir başka soru işareti.
Anlaşılan o ki, hiç beklenmedik bir biçimde ortaya çıkan ve British Airways gibi dev bir şirketi günlerce adeta kilitleyip yolcuları perişan eden bu arızaya tam olarak neyin sebep olduğunu öğrenmek için biraz daha beklememiz gerekiyor.