Uçağa Biniş Kartı Yeniden Tasarlanırsa

Havayolu sektörü her zaman ileri teknolojinin takipçisi ve lider uygulayıcısı olagelmiştir.

2012 yılındaki bir yazımızda, basit gibi görünen bagaj etiketinin aslında nasıl bir teknoloji harikası olduğunu ele almıştık.

Bugün, yine basit görünen ama yolcu deneyimi noktasında ciddi bir rol oynayan uçağa biniş kartı veya İngilizce deyimiyle boarding pass‘ı inceliyoruz.

Coastal Aviation Boarding Pass (Ekim 2013)

Yapılan araştırmalara göre klasik biniş kartı kullanan yolcu sayısının oranı her geçen gün azalıyor. Brussels Airlines’tan Tony Capiou’nun açıklamasına göre, bu oran %30 seviyesine kadar gerilemiş durumda.

Brussels Airlines yolcularının yaklaşık yarısı mobil biniş kartını tercih ederken, %20 oranındaki bir bölümü de kendi biniş kartını kendi yazıcısından çıktı alarak yanında taşımayı tercih ediyor.

Geri kalan %30 oranındaki bölüm ise biniş kartını havalimanında almaya devam ediyor.

Uçağa Biniş Kartı Yeniden Tasarlanırsa

Icons8 firmasının kurucusu Ivan Boyko, Linkedin’de yayınladığı bir yazıda, biniş kartının yeniden nasıl tasarlanabileceğini anlatıyor.

Zira uçağa ilk defa binen veya uçakla nadiren seyahat eden kişileri uçağa biniş sırasında en fazla zorlayan şeylerin başında, oturulması gereken koltuğun bulunması geliyor.

Yaşanması muhtemel basit bir karışıklık, özellikle dolu bir uçakta kalkış vaktinin kaçırılmasına bile sebep olabilir.

Ve sektör genelinde halihazırda kullanılmakta olan biniş kartı tasarımı, böylesi karışıklıkların çıkmasına adeta çanak tutar nitelikte.

Çeşitli havayolu şirketlerine ait biniş kartları

Ivan Boyko işte bu tür sorunları tamamen ortadan kaldırmak amacıyla, baştan aşağıya farklı bir biniş kartı tasarlamış.

Boyko’nun tasarladığı biniş kartının üzerinde sadece gerekli bilgiler yer alıyor.

Alternatif biniş kartı tasarımı
Alternatif biniş kartı tasarımı

Hangi uçuşla nereye gidildiği, biniş kapısı ve saati, biniş öncelik sırası, seyahat edilen noktaya varıldığında mesela bir terminal değişikliği gerekiyorsa bununla ilgili bilgi ve en önemlisi, yolcunun uçak içerisinde oturacağı yeri kolaylıkla bulmasını sağlayacak olan minik bir çizim.

Yeni tasarımda yolcunun oturacağı koltuğun yeri hem küçük bir uçak görseli üzerinde belirtilmiş hem de pencere kenarı mı yoksa farklı bir yer mi olacağı yine görsel olarak açıklanmış.

Mobil biniş kartlarında bu gibi tasarım değişikliklerini uygulamak çok daha kolay.

Ama ya basılı biniş kartları?

Boyutları küçültülmüş biniş kartı örneği

Dünyanın dört bir yanındaki yüzlerce havalimanında bulunan onbinlerce etiket yazıcılarını düşündüğümüzde, basılı biniş kartlarının tasarımları üzerine çok daha fazla kafa yormak gerektiği aşikâr.

Her ne kadar basılı biniş kartlarının kullanımı giderek azalsa da.

Bu noktada yeni bir tasarıma geçilecekse, biniş kartlarının boyutlarının da, en azından bir pasaportun içerisine rahatça sığabilecek bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor.

Ancak şu bir gerçek ki, basılı biniş kartlarının fizikî tasarımında yapılacak bir değişikliğin getireceği mâlî külfet oldukça büyük olacağından, havalimanı işletmecileri ve havayolu şirketleri tarafından kabul göreceğini pek düşünmüyoruz.

Gelecekte Nasıl Olmalı?

Aslına bakacak olursak, biniş kartı tasarımında gelecek yıllara odaklanmanın daha faydalı olacağına inanıyoruz.

Son anda yapılan bir uçak tipi değişikliğinde; özellikle de uçak tipi küçültüldüğünde, uçak içerisinde tam manasıyla bir kaos yaşanmakta.

Hem yolcuların normal bir operasyonda yerlerini kolayca bulabilmesi hem de tip veya biniş kapısı değişikliği gibi sıra dışı bir durumda yolcuları etkin bir biçimde yönlendirebilmek için, çok daha interaktif mobil biniş kartlarının geliştirilmesi gerektiği, kaçınılmaz bir gerçeklik olarak havayolu şirketlerinin ve ilgili uluslararası otoritelerin karşısında duruyor.


Posted

in

Comments

2 responses to “Uçağa Biniş Kartı Yeniden Tasarlanırsa”