Pencere mi Olsun, Koridor mu?

Hayatın akışı her geçen gün hızlanıyor. Bu yüzden insanların en ufak bir gecikmeye bile tahammülleri yok; tepkileri büyük oluyor.

Gecikme ile uçak yolculuğu iki kardeş kelime gibi…

Özellikle o dar tüpün içinde uçak yolculuğunun getirdiği gerginliğe bir de gecikmeler eklenince, yolcuların sabrı kolayca taşabiliyor.

Havayolu firmaları da, bu gecikmeleri en aza indirmek için her türlü yöntemi deniyor.

United Airlines, “Wilma” adını verdiği ve “pencere – orta koltuk – koridor” sırasına göre işleyen check-in sistemini kullanmaya başladı.

United sözcüsü Robin Urbanski, böylece her boardingte yaklaşık beş dakika kazanacaklarını iddia ediyor.

Her gün binlerce uçuşun olduğunu düşünürsek, ne kadar büyük bir zaman tasarrufu sağlanacağı ortada.

America West ise, yolcuları arkadan öne ve pencereden koridora doğru yerleştirerek zaman kazanmaya çalışıyor.

Sık uçan yolcuların bu konuyla ilgili fikirleri de  önem taşımakta. Kabine el bagajı almayacaklara binişte öncelik tanınması, bence gayet makul bir tavsiye.

Öte yandan; yıllardır numarasız koltuk sistemini uygulayan Southwest, iş amacıyla seyahat eden yolcuları çekebilmek amacıyla bazı uçuşlarında deneme amacıyla numaralı koltuk uygulamasına başlayacağını açıkladı.

Northwest ise business ve sık uçan yolcular dışında kalan koltuklarda “numarasız” sisteme geçeceğini söylüyor.

Sonuç olarak, hayatın bir çok alanında olduğu gibi boardingte de tek bir doğru bulunmuyor.

Havayolları da pragmatik davranmalı; günün şartlarını kendilerine uydurarak, düğümleri çözmeye çalışmalıdır.