GDS_ekran

Gelir Yönetimi Sistemlerinde “Sürekli” Fiyatlama

Gelir yönetim sistemleri, ticarî açıdan bir havayolu şirketinin en önemli unsurlarından bir tanesidir.

Verimli bir biçimde işleten bir gelir yönetimi sistemi, havayolunun kârlılığına önemli katkıda bulunur.

İlk olarak 1980’lerin başlarında kullanılmaya başlayan bu sistemler zaman içerisinde dönüşerek günümüzdeki haline geldi.

Havayolu Gelir Yönetimi Sistemlerinin Dönüşümü
Havayolu Gelir Yönetimi Sistemlerinin Dönüşümü

“Dinamik Fiyatlandırma” şeklinde adlandırılan kavram çerçevesinde, uçak bileti fiyatları daha önceden belirlenmiş referans noktalarına (Ücret Sınıfları) göre sık sık değişiyor.

Dolayısıyla, aynı uçakta yan yana seyahat eden yolcuların bir çoğu biletlerini, birbirlerinden farklı fiyatlardan satın almış oluyor.

Uçuş tarihi, uçağın doluluk durumu, belli bazı kurallar ve biletin uçuştan ne kadar önce satın alındığı, bilet fiyatını belirleyen en temel etkenler olarak öne çıkıyor.

Önümüzdeki yıllarda ise bunun da değişeceği ve dinamik fiyatlandırma yerine “Sürekli Fiyatlandırma” yönteminin devreye gireceği iddia ediliyor.

Bu kavrama göre uçak bileti fiyatları, arz/talep dengesi ve çok sayıda pazar etkeni çerçevesinde gerçek zamanlı ve sürekli bir biçimde değişecek. Sistemin içinde, daha önceden belirlenmiş ücret sınıfları olmayacak.

Havayollarını, ücret girişi (fare filing) ve envanter takibi (inventory control) yapmak zahmetinden de kurtaracağı söylenen yeni sistemler sayesinde kârlılığın maksimize edilebileceği belirtiliyor.

Sürekli fiyatlandırma konseptini savunanlar, tarihsel veriye dayalı olarak çalışan klasik gelir yönetimi sistemlerinin Covid-19 krizi sırasında başarısız olduğunu ileri sürüyor.

Sürekli fiyatlandırma sistemlerinin verimli çalışabilmesi için üç temel unsurun devreye girmesi gerekecek:

  1. Yapay Zekâ (Artificial Intelligence): Yapay zekâ, büyük miktardaki veriyi gerçek zamanlı olarak analiz edecek ve talep ve fiyatlandırmaya ilişkin daha doğru tahminler yapacak.
  2. Makine Öğrenmesi (Machine learning): Makine öğrenmesi, havayollarına veri örüntülerini irdeleme ve gelecekteki talep ve fiyatları tahmin etmekte yardımcı olacak.
  3. Nesnelerin İnterneti (Internet of Things): Hayatın her alanından her an alınan veri sayesinde, yolcu tercihlerini etkileyen unsurların neler olduğu daha yakından takip edilebilecek ve fiyatlandırma ve sunulan ürün ve hizmetler buna göre değişebilecek. Mesela hava durumundaki değişikliklerin, yolcu talebini nasıl ve ne oranda etkilendiği çok daha etkin bir biçimde takip edilecek.

Yeni teknolojilerin uygulanmasında hem öncü hem de ironik bir biçimde son derece tutucu olan havayolu sektörü, gelir yönetimi sistemlerindeki bu muhtemel değişime bakalım nasıl tepki verecek?