Finnair, Yolcularını Neden Tartıyor?

Bu ayın başında kamuoyuna yansıyan bir uygulama, Avrupa ve dünya basınında kendine geniş yer buldu.

Finnair, bazı yolcularını uçuştan önce tartacağını açıkladı.

Aslında, uçak kapısında bagaj tartmak, en küçük ilave ağırlığın bile yolcuya fatura edilmesi, “düşük maliyetli” (low-cost) havayollarının herhangi birinde ucan yolcular için çok da sıra dışı bir durum değil.

Ama Finnair; Lufthansa, THY ve benzerleriyle aynı kulvarda yarışan bir havayolu şirketi. Zaten low-cost havayolları bile yolcunun kendisini tartmıyor.

Dolayısıyla, uluslararası ana akım medyada bu uygulama daha ziyade magazinsel boyutu ile ön plana çıkarıldı.

Olay, Türkiye’nin yerel magazin hesaplarına kadar intikal etti.

Muhtemelen Finnair bir çok medya kanalının bu haberi servis ederken “click-bait” manşetlerle, yolcunun ağırlığına göre ücretlendirme yapacağı izlenimi vereceğini öngörmüştü.

Pek iyi; buna rağmen Finnair yolcularını neden tartıyor?

Helsinki merkezli Futurice firmasında, havacılık alanında faaliyet gösteren şirketlere teknoloji danışmanlığı yapan Tuğberk Duman, bu konuda bizleri aydınlattı.

İşte Tuğberk Duman’ın bu ilgi çekici uygulamanın arka planı hakkında Havayolu 101 ile paylaştığı önemli hususlar.

Finnair, Avrupa’da faaliyet gösteren diğer havayolları gibi 2009’da EASA tarafından yayınlanan standart yolcu ağırlık tahminlerini esas alarak, yakıt ve kargo ile birlikte uçağın yükünü hesaplıyor.

Bu hesaplama hem güvenlik hem de ticarî açıdan önem arz ediyor.

22.901 yolcunun uçuş öncesi ağırlığı baz alınarak hazırlanan bu rapor, erkek yolcunun ortalama ağırlığının el bagajı ile birlikte 94 kg, kadın yolcunun ise 75 kg olarak hesaba alınmasını tavsiye ediyor.

Erkek/Kadın yolcu oranın 70/30 olarak gözlemlendiği araştırmada, ortalama yolcu ağırlığı 88 kg olarak belirleniyor.

Check-in yapılan yani uçağın altına verilen bagajın ortalama ağırlığı ise 17 kg olarak kabul ediliyor.

Finnair, Yolcularını Neden Tartıyor?

İşte bu raporun var sayımlarına ilişkin güncelleme yapma isteği, Finnair’in yolcu tartım uygulamasının altında yatan temel sebep.

Rapor Neredeyse 10 Yıllık

Obezitenin, kıtlıktan daha çok ölüme yol açtığı bir çağda yaşıyoruz.

Hava taşımacılığı bundan etkilenen başlıca sektörlerden biri. Ortalama yolcu ağırlığının yıllara göre değişimi konusunda bir örnek vermek gerekirse; 1994 yılında uçak yükü hesabında kullanılan ortalama yolcu ağırlığı 83 kg’ydi.

O tarihten 13 yıl sonra SAS, konu ile ilgili bir çalışma yaptığında yolcularının, tavsiye edilen ortalama ağırlıktan 3 kg daha ağır olduğunu gözlemledi.

Bunun ne kadar önemli bir artış olduğunu şöyle bir örnekle anlatalım; ortalama yolcu ağırlığındaki 4,5 kg’lik bir artış, günümüzde orta ve uzun menzilli uçuşlar için en popüler uçaklardan biri olan 160 koltuklu bir Airbus A320’nin, 8 yolcu daha az taşıyabileceği anlamına geliyor.

Tabii ki, yolcu ağırlığının etkisinin, uçağın ağırlığı ile ters orantılı olarak değiştiğini göz önünde bulundurmakta fayda var.

Örneğin, yolcu ağırlığı, Boeing 747 tipi bir uçağın ağırlığının %9 oranındaki bölümüne tekabül ederken, 10 koltuklu Cessna Caravan için toplam ağırlığın %22’sine denk geliyor.

Ancak yolcu ağırlıklarındaki böyle değişimin istinasız tüm havayollarını ve hava araçlarını etkileyeceğini göz önüne alırsak, Finnair’i öncelikli olarak önlem almaya iten sebep nedir acaba?

Finnair Yolcularının Farklı Profilleri

Finnair, Kuzey Amerika ve Avrupa pazarlarının yanı sıra, Asya pazarında da payını artırmayı hedefliyor.

Milenyum başından itibaren düzenli olarak bu pazara yatırım yapan Finnair, EASA raporunun yayınlandığı yıl olan 2009’da Asya destinasyonlarına 1,1 milyon civarında yolcu taşıdı.

2017 yılı itibarıyla bu pazarda 1,7 milyon yolcu rakamını geçmesi bekleniyor ve 2030 için su anki kapasiteyi iki katına çıkarma ve pazar lideri olma gibi hedefleri söz konusu.

Bunun için de gerekli hamleleri geçtiğimiz yıllarda yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar.

Fin ve Rus makamları arasındaki anlaşma sayesinde Finnair, Sibirya üzerinden uçuş yapma hakkına sahip. Mayıs 2017’de yapılan yeni bir anlaşma çerçevesinde izin verilen uçuş sayısı 65’ten 80’e yükseltilecek.

Avrupa ve Asya arasında en kısa rota olarak bilinen bu rota ile Finnair, Asya pazarındaki payını büyütme hedeflerinde stratejik avantaj sağlıyor.

Finnair pilotu uçağa binmeden önce tartıya çıkıyor. Gönüllü olarak tartılan ilk 180 kişiden biri.

Filosunu orta ve uzun mesafeli uçuşlarda maliyet tasarrufu sağlamasıyla bilinen 11 adet yeni nesil Airbus A350 tipi uçakla güçlendiren Finnair, bu avantajı etkin bicimde kullanıyor.

Asya açılımı sadece rota ve filo ile de sınırlı değil.

Dijital hizmet portföyünü, stratejisini destekleyecek şekilde güçlendiren Finnair, Avrupa’nın uçuş içi hizmetlerde AliPay ile ödeme kabul eden ilk havayolu şirketi oldu.

Finnair’in İskandinav ve Asya kökenli yolcu profillerinden bazılarını OECD 2009-2015 obezite verileri ışığında ele alalım.

OECD 2015 ölçümlerine baktığımızda, Finlandiya’da bulunan obez vatandaş yüzdesinin EASA raporun yayınlandığı yıl olan 2009’dan bu yana yüzde 4’ten fazla artarak %24,8’e çıktığını görüyoruz.

Aynı dönem içerisinde obez vatandaş yüzdesinin İsveç’te %11,2’den %12,3’e, Çin’de %2,9’dan %7’ye çıktığı gözlemleniyor.

Japonya’da ise %0,2’lik bir azalma söz konusu.

Bu verilere göre yolcu profilindeki bu çeşitlilik sadece yolcuların milliyetlerini kapsamıyor. Finnair, hem iş gezileri hem tatil amaçlı seyahatler için tercih edilen bir havayolu.

Soğuk ve karanlık geçen İskandinav kışlarından uzaklaşmak isteyen Finler için sıcak, güney destinasyonlarının yanı sıra, Londra, New York, Şanghay gibi iş gezilerinin uğrak noktalarına uçuşlar da mevcut.

Bu durum farklı uçuşlarda farklı bagaj ve yolcu ağırlığı gözlemlenmesine sebep oluyor. 2009’dan bu yana değişime uğrayan seyahat amacı, milliyeti ve destinasyonları farklılık gösteren bu yolcu profili Finnair’i, kendi veri bankasını oluşturmaya iten başlıca sebeplerden biri.

Ortalama Yolcu Ağırlığında, Yaz ve Kış Mevsimi Arasındaki Fark

Belli ölçüde bütün havayollarını etkileyen bu durum, yukarıda bahsedilen, birbirinden çok farklı yolcu profili ile birleşince Helsinki merkezli Finnair için başlı başına bir faktör haline geliyor.

EASA’nın 2009 tarihli raporunda, yaz mevsimi için ortalama 82,6 kg olarak ölçülen (el bagajı hariç) erkek yolcu ağırlığı, kış aylarında yaklaşık 4 kg artarak, 86,3 kg’ye çıkıyor.

Benzer şekilde, yaz mevsimi için ortalama 65,3 kg olarak ölçülen kadın yolcu ağırlığı, kış mevsiminde 67,9 kg’ye yükseliyor.

Her ne kadar detaylı bir şekilde, rota, uçuş tipi, kalkış/varış bölgesi yaz/kış ve cinsiyet olarak ayrıştırılsa da, EASA raporundan Finnair gibi bir havayolunun, kendi yolcu profili için net bir çıkarım yapması pek mümkün değil.

Raporda mesela, erkek ve kadın yolcuların İskandinavya kalkışlı uçuşlarındaki ortalama ağırlığını bulabilirsiniz, ya da farklı bir tabloda, Asya varışlı tüm uçuşlar için erkek ve kadın ortalama yolcu ağırlığını bulabilirsiniz.

Hatta ölçümlerde İskandinavya bölgesini temsil eden Kopenhag Havalimanı için tüm uçuşlarda uçan yolcu ağırlığını erkek/kadın ve yaz/kış olarak bulabilirsiniz.

Ancak, bu tabloları harmanlayarak Helsinki Havalimanı’ndan Asya varışlı tarifeli uçuşlardaki erkek ve kadın yolcuların ortalama ağırlığını yaz ve kış mevsimine göre hesaplamak çok da kolay değil.

Finnair’in Asya stratejisiyle birlikte değişen yolcu profili, yaz/kış arasındaki büyük fark ve EASA raporunun hazırlanış tarihi göz önüne alındığında, yolcu ağırlık ortalamalarının yeniden gözden geçirilmesi mantıklı bir uygulama gibi duruyor.

Ancak uygulamada bazı soru işaretleri de yok değil. Finnair, öncelikli olarak gönüllü 150 yolcuyu tartacağını, daha sonra kademe kademe tartılan yolcu sayısını 2.000’e yükseltmeye hedeflediğini açıklamıştı.

Tartılacak olan 2.000 yolcunun dağılım olarak Finnair’in yolcu profilinin tamamını hakkında bir fikir verip veremeyeceği merak konusu.

Örneğin; tartıma gönüllü olan yolcuların çoğunluğunun Fin olduğu bir durumda, Finnair uçaklarındaki ortalama yolcu ağırlığı konusunda net bir sonuç alamayacaktır.

Konu hakkında temasa geçtiğimiz İletişim Departmanı Direktörü Päivyt Tallqvist, ilk etapta tartılan 150 yolcunun profillerindeki dağılıma bakılarak, gerektiği takdirde, daha önce düşünülen 2.000 miktarının yolcu ağırlığı hakkında daha gerçekçi bir resim alabilmek adına, artırabileceğini iletti.

Toparlamak gerekirse Finnair, ticari ve uçuş güvenliği açısından son derece önemli olan yolcu ağırlığı konusunda daha isabetli hesaplamalarda bulunmak için yerinde bir adım atıyor.

Çalışmanın gerçekçi sonuçlar verip vermeyeceğini, ilkbaharda tartımlar bitince öğrenmiş olacağız.

Verimli sonuçlar alındığı takdirde bir çok havayolunun bu konuda Finnair’in ayak izlerini takip etmesi gerektiğini düşünüyoruz.


Posted

in