Adeta Bir Kehanet

Yakın tarih içerisinde kurulmuş olan havayolu şirketlerinin en parlak olanıydı.

Gerek kuruluş sermayesi, gerekse idarî kadro ve hedeflenen hizmet anlayışı, tüm gözleri bu şirketin üzerine çevirmişti.

Sektörün içinden gelenler hangi firmayı kast ettiğimi hemen anlamıştır.

Havayolu 101’in bugünkü konusu; 2000 yılında ilk uçuşunu gerçekleştiren, New York-JFK merkezli JetBlue.

Virgin Atlantic’in sahibi Richard Branson gibi, dikkat eksikliği bozukluğundan (Attention Deficit Disorder) mustarip olan David Neeleman’ın kuruluşunda aktif rol aldığı en parlak şirketti JetBlue.

Genç yaşında seyahat sektörüne atılan Neeleman daha önce de yazdığım gibi; Morris Air ve WestJet adlı başarılı havayolu şirketlerinin yönetiminde bulunmuştu.

Şimdi de sıra “insaniyeti” havayolu sektörüne geri getirmekteydi ve Neeleman bunu JetBlue ile gerçekleştirecekti.

Yeni uçaklar, deri koltuklar, geniş iç mekan, her koltuğun arkasında canlı TV yayınlarını izlemeye yarayan ekranlar…

Daha 1999 yılında, JetBlue’nun kuruluş aşamasında New York Times’ta yayımlanan bir makalede bu iddialı söylemin riski şöyle vurgulanıyordu:

“We are going to bring humanity back to air travel,” Mr.Neeleman said, making one of several pledges that may one day return to haunt him. He also “guaranteed” that Jetblue would never have any lines when passengers arrive to check in.

New York Times yazarının adeta bir kehanet gibi altını çizdiği bu risk, 2007 yılının “Aziz Valentin” gününde kapıyı çalmıştı.

New York civarını etkileyen kar fırtınası, JetBlue’nun tüm operasyonunu felç etmişti.

Aslında tabii olarak değerlendirilebilecek bu olay, havayolu sektörüne “insaniyet” getirme vaadinde olan Jet Blue için tam bir felaket halini almıştı.

Zira iptal edilen onlarca uçuşun ötesinde; yolcular, her an kalkış yapılabilir umuduyla saatler boyu uçakların içinde bekletilmişti.

Hele bir tanesi vardı ki; tam 11 saat! Dile kolay!

Neticede JetBlue’nun kararlı adımlarla kısa süre içerisinde bina ettiği o cânım imaj yerle bir oldu.

Şirket bir yandan uğradığı milyonlarca dolarlık zararı düşünürken, diğer taraftan da ilelebet kaybettiği yolcuların derdine düşmüştü.

Olaydan üç ay kadar sonra CEO görevini bırakmak zorunda kalan Neeleman, 2008 yılı Mayıs ayında da JetBlue’dan tamamen ayrıldı.

Ve yine “mavi” ile bu kez Brezilya’ya yelken açtı:

Azul