Tekerlekli Sandalye Hizmeti, Suistimal mi Ediliyor?

Bir çok havayolu şirketi, herhangi bir şekilde yürüme zorluğu çeken yolcularına, ücretsiz tekerlekli sandalye hizmeti sunuyor.

Mesela Türk Hava Yolları (THY) ve Pegasus, uçuştan en az 48 saat önce talebini ileten ve talebi onaylanan yolcularına bu hizmeti veriyor.

Söz konusu talebini zamanında belirtmeyen yolculara da ilgili havalimanındaki imkânlar dahilinde yardım ediliyor.

Yolcuların gerek uçuş öncesinde ve gerekse uçuş sonrasında havalimanındaki ulaşımı, havayolunun bu hizmeti tedarik ettiği sağlık kuruluşunun görevli personeli tarafından gerçekleştiriliyor.

Bu statüdeki yolcular, güvenlik ve pasaport kontrol noktalarından da öncelikli şekilde geçiyor.

Gelgelelim son yıllarda tüm dünyada bu imkân suistimal edilmeye başlandı.

Bu yüzden özellikle ABD’de bu konu iyiden iyiye tartışma konusu haline geldi.

Geçtiğimiz aylarda Twitter’daki bir paylaşımda, Puerto Rico Havalimanı’nda uçağa öncelikli binmek için 25 adedi tekerlekli sandalyede olmak üzere 55 yolcunun sıralandığı belirtiliyordu.

Bu taleplerin ne kadarının doğru olduğu ise ancak varış noktasında ortaya çıkıyor.

Yine aynı paylaşımdaki bilgiye göre, dönüş seferine binişte 15 yolcu tekerlekli sandalyedeyken, varış noktasında bunların sadece bir tanesi tekerlekli sandalye desteği almış.

Hareket kabiliyeti kısıtlı yolculara (Passengers with Reduced Mobility) binişte öncelik verildiğini fakat varış noktasında uçaktan ancak tüm yolculardan sonra inebildiklerini hatırlatalım.

Yani bir çok yolcu, ihtiyacı olmadığı halde uçağa daha rahat ve hızlı bir biçimde binebilmek için, havayollarının sunduğu bu imkânı suistimal ediyor.

Hem de bu hizmete gerçekten ihtiyacı olanların hakkını yiyor ve onları töhmet altında bırakıyor.

ABD’de bu gibi yolcuların Jetway Jesus yani uçağa biniş köprüsündeki Hz. İsa tarafından iyileştirildiği ve uçaktan inişte sapasağlam bir biçimde hareket edebildikleri şeklinde bir espri dahi var.

İşin daha da kötüsü, yürüme zorluğu çekme numarası yapıp, bunun videosunu çeken yolcular bile oluyor.

İşte geçen yılın yaz aylarında Bodrum Havalimanı’nda yaşanan berbat bir örnek.

Havayolu şirketlerinin bu konuda yapabileceği pek bir şey yok.

Bize düşen, tüm yolcuları insaflı ve vicdanlı davranmaya ve kimsenin hakkını yememeye davet etmek.


Posted

in

,