Başrollerinde Brad Pitt ve Edward Norton’un oynadığı Dövüş Kulübü (Fight Club) adlı filmi seyretmiş olanlar hatırlayacaktı.
Kulübün ilk kuralı, Dövüş Kulübü hakkında konuşmamaktır:
The first rule of Fight Club is: You do not talk about Fight Club.
Belki de biraz da bu yüzden, kulübün gizemi ve cazibesi artmaktadır.
Qantas’ın en sıkı rakibi konumundaki Virgin Australia, The Club adını verdiği ve son derece sınırlı sayıda yolcusunu dahil ettiği özel yolcu salonu (lounge) ile işte bu gizem ve cazibeye ulaşmayı amaçlıyor.
The Club, Virgin Australia’nın Sydney Havalimanı’ndaki standart yolcu salonunun hemen üst katında bulunuyor.
Az sayıda siyasetçi, ünlü ve Avustralya’nın önde gelen şirketlerinin çok üst düzey yetkililerinin The Club’a giriş hakkı bulunacak.
Önceleri Invite+ adıyla duyurulan The Club, Qantas’ın Chairman’s Lounge adlı salonuna karşı bir ürün olarak pazarlanıyor.
Bu yeni çok özel yolcu salonuyla amaçlanan şey son derece açık.
Gerek siyasî ve gerekse ticarî açıdan nüfuz sahibi olan kişilerin yapacağı havayolu seyahatlerinden daha fazla pay alabilmek.
Ve sunulacak üst seviye hizmet sayesinde, bu kişiler aracılığıyla kulaktan kulağa pazarlama (word of mouth marketing) yapılmasını sağlamak.
The Club çok yeni ve çok özel olduğundan henüz salonun fotoğraflarına ulaşmamız mümkün olmadı.
Virgin Australia yöneticilerinin istediği belki de bu.
Sonuç olarak; hizmet sektörü, emtialaşma fenomeninin kendisini en fazla hissettirdiği alanların başında geliyor.
Dolayısıyla havayolu şirketleri de, yolcuların aslında satın almakta olduğu ürünün (A noktasından B noktasına havayolu seyahati) çok daha ötesinde şeyler sunarak, potansiyel müşterilerini cezbetmeye çalışıyor.