Uçakta dağıtılan kulaklıklar çift girişlidir. Neden böyle bir uygulama yapıldığını biliyor musunuz?
İşte o ilginç sorunun cevabı:
Uçağa bindiğiniz. Aklınızdan uzun uçuşta hangi filmi seyretsem diye geçiriyorsunuz. Koltuğunuzun üzerinde sizi plastik poşet içinde ‘çift girişli’ bir kulaklık karşılıyor.
Veya kabin memuru, kalkış öncesinde uçuş sırasında kullanacağınız ‘amenity kit’ ile birlikte kulaklık dağıtıyor.
Hatta business class’ta verilen, gürültüyü de kesen kulaklıkların ise üç girişi var.
Bu sorunun cevabı olarak hemen akla ‘uçaktan çalınmasını önlemek’ gelse de aslında çift veya üçlü girişin amacı uçuş emniyeti için yapılan anonsun yolcuya doğru olarak ulaştırılmasını sağlamak.
Anonsun Duyulmasını Sağlamak
Havacılık kurallarına göre, yolcu uçakları havalanmadan önce acil durumlarda yolculara ne yapılacağının anlatılması gerekiyor.
Bu bilgilendirmeyi kabin memurları yapabileceği gibi şirketler hazırladıkları videoları ekranlardan yayınlıyor. Genellikle iki dilde çekilen videolara bazı şirketler işitme engelliler için işaret dilini de açılan pencerede ekliyor.
Bu video oynatılırken veya havada uçuş ekibi herhangi bir anons yaptığında yolcunun söylenilenleri duyması ve uygulaması gerekiyor.
Eski uçaklarda kabin eğlence sisteminde anons bazen dinlediğiniz müzik veya film kanalındaki sesi kesemiyordu. İkinci giriş ile anons yolcuya sorun olmadan ulaştırılması hedeflenmişti.
Günümüzün uçaklarında ise kabin eğlence sistemleri çok daha gelişmiş. Uçakta anons yapılacağında eğlence sistemi otomatik olarak duruyor.
Anonsun bitmesiyle yeniden başlıyor. Yani artık bu tür çift girişlere pek gerek yok. Ama yine de havacılığın bütünü, birbirlerini yedeklerin sistemlerden oluşuyor.
Çalınmasını Önlemek
Uçak koltuklarına kulaklık girişinin konulmaya başlandığı yıllarda, kulaklık pek de hayatımızın bir parçası değildi.
Yolcular, uçakta dağıtılan kulaklıkları genellikle geri vermek istemezdi. Eski yıllarda bu kulaklıkların süngerleri değiştirilip tekrar dağıtılırdı.
Havayolları kulaklıkların çalınmasını önlemek içi çift girişi tercih ederlerdi. Böylelikle çalışan bir kulaklığı yeniden kullanmak mümkün olmazdı.
Ama bugün satın aldığınız her cep telefonunun içinden bir kulaklık çıkıyor.
Yolcu Kendi Kulaklığını Getiriyor
Son yıllarda kişisel kulaklık satışında bir patlama yaşanıyor. Kablosuz, gürültüyü kesen, yüksek kalitede ses sunan kulaklıklar büyük talep görüyor.
Bunun birkaç nedeni var.
Öncelikle yolcular, başka kulaklık kullanmak istemiyor. Sesine, kulağını kavramasına alıştığı ama her şeyden önce de başkasının dokunmadığı kendi kulaklığı istiyor.
Büyük, sesi kesen, gürültüyü engelleyen modellerin yanı sıra daha küçük modellere de son yıllarda yüksek talep var.
Kulaklık Savaşı
Kabinde gürültü, örneğin motorların hemen arkasındaki koltuklarda 105 desibele kadar çıkabiliyor. Uzun bir uçuşta gürültü bir süre sonra yolcuyu rahatsız etmeye başlıyor.
Geniş gövdeli uçakların first ve business sınıflarında havayolu şirketleri son yıllarda kesenin ağzını açtı.
Gürültüyü kesen, yüksek kalite ses sunan bu kulaklıklar için havayolları satış fiyatları 300-400 dolar olan kulaklıklar satın alıyor.
Türk Hava Yolları, geniş gövdeli uçaklarında Business Class’ta verdiği başladığı Denon’un Globe Cruiser AH-GC20 tipi kulaklıklar, yolculardan büyük ilgi gördü.
Tek koridorlu uçaklarda ise THY, Business yolcularına Phillips’in kulaklıkları dağıtılıyor. Bu kulaklıklar, uçuş sonrasında kabin ekipleri tarafından sayılarak teslim alınıyor.