Baş Üstü Dolaplarındaki Yer Kavgasına Son!

Özellikle dar gövdeli (tek koridorlu) uçaklarda sık yaşanan sorunlardan bir tanesidir.

Yolcu sayısı fazlaysa, uçağın içerisindeki baş üstü dolaplarının kapasitesi yolcuların el bagajları için yetersiz kalır.

Bazen baş üstü dolapların dolmasına dahi gerek kalmaz; bir yolcu uzunca bir süre bavulunu dolaba yerleştirmeye çalışır ve arkadan gelen yolcular dakikalarca ayakta beklemek zorunda kalır.

Böyle durumlarda hem boarding süreci aksar hem de yolcular arasında ufak tefek de olsa gerginlikler çıkar.

Airbus ile UNESCO işbirliği çerçevesinde yılda iki kez düzenlenen, “Fly Your Ideas” adlı inovasyon yarışmasının beşinci ayağını kazanan proje geçtiğimiz günlerde belli oldu.

Hong Kong Üniversitesi’nden bir grup öğrenci (DAELead) tarafından geliştirilen proje, Fly Your Ideas yarışmasında birinci olarak, geliştirilip pazara sunulur hale getirilmeye hak kazandı.

Kişisel Eşya Depolama Bölmesi (Private Stowage Compartment) adı verilen yeni ürün, yolcuların uçakta el bagajlarını koyabileceği alanları artırmayı hedefliyor.

Ve bunu yaparken, hem yolcu konforundan ödün verilmeyecek hem de boarding sürecinde yaşanması muhtemel gecikmelerin önüne geçilecek.

365 farklı fikrin mücadele ettiği yarışmada birinciliği kazanan DAELead ekibi ayrıca 30.000 Euro tutarındaki ödülün de sahibi oldu.

Kişisel Depolama Bölmesi, uçağın yolcu kabininin tabanı ile kargo bölümünün tavanı arasında kalan boşluğa konumlandırılıyor.

Nispeten küçük el bagajlarına sahip olan yolcular, baş üstü dolapları ile uğraşmak yerine doğrudan yerlerine oturup, uçak kabininin tabanındaki bölmelerden faydalanıyor.

Boarding esnasında bir yolcunun bavulunu yerleştirmekte yavaş davranması, dakikalarca kayba sebep olabiliyor.

Böylece bir taşla birden fazla kuş vurulmuş oluyor:

1- Boarding süreci aksamadan hızlı bir biçimde tamamlanıyor.

2- Yolcular baş üstü dolaplarına eşya yerleştirmenin zorluğuyle uğraşmıyor.

3- Ve belki de en önemlisi, özellikle pencere kenarında oturan bir yolcu, uçuş sırasında el bagajı almak istediğinde, yanındaki yolcuları rahatsız etmek zorunda kalmıyor.

Özellikle son derece kısa sürelerde uçağı çevirmeleriyle (turn around) bilinen düşük maliyetli taşıyıcıların, bu tarz bir ürünle yakından ilgileneceğini tahmin ediyoruz.

Çevreci Trolley: ReTrolley

Airbus tarafından oldukça ciddiye alınan Fly Your Ideas adlı inovasyon yarışması sonucunda ortaya çıkan fikirlerden bir diğeri, ReTrolley adlı üründü.

ReTrolley adı verilen ürün, her bir uçuş sırasında ortaya çıkan atıkların, daha kabin memurlarının toplama aşamasındayken ayrıştırılmasına imkân verecek şekilde tasarlanmıştı.

ReTrolley, tipi bir çöp trolleyi boyutunda olduğundan, uçağın içerisinde kullanımı konusunda da herhangi bir sıkıntı yaşanmıyor.

ReTrolley iki ana bölümden oluşuyor. Bu bölümlerden bir tanesi dönüştürülebilir, diğeri ise dönüştürülmesi mümkün olmayan atıklar için ayrılmış.

Kol gücüyle çalışan bir mekanizma ile, gerektiğinde bu bölümlerdeki atıkları sıkıştırarak ilave hacim elde etmek de mümkün.

İki ana bölüme ek olarak, üç adet modüler bölüm bulunuyor.

İhtiyaca göre değiştirilebilmesi mümkün olan bu bölümlere mesela kâğıt bardaklar, atılacak sıvılar veya aluminyum kutular konulabiliyor.

ReTrolley sayesinde ayrıca, halihazırda bazı uçaklarda kullanılan ve uçağın mutfak bölümünde (galley) sabit bir biçimde çalışan elektrikli çöp öğütücülere (trash compactor) de gerek kalmayabilir.

Ve işin en olumlu yanı, Brezilyalı öğrencilerin bir fikri olan ReTrolley, Hamburg’ta bu yıl altıncısı düzenlenen World Travel Catering & Onboard Services fuarında, Airbus tarafından geliştirilen “ReTrolley” adlı ürün, “Yeşil Kabin, Sağlık, Emniyet ve Çevre” (Greener Cabin, Health, Safety & Environment) kategorisinde birincilik ödülü almıştı.

Kim bilir belki de bir kaç sene içerisinde uçaklarda hem ReTrolley adlı yeni çöp trolleyini, hem de kabin tabanındaki kişisel eşya deoplama bölmelerini göreceğiz.


Posted

in

,

Tags: