iPad_reading

Uçak İçi Eğlence Sistemlerinde Yeni Dönem Başlıyor

iPad_readingHavayolu 101’de bu konuyu ele aldığımızda sene daha 2009’du.

Bir çok yolcunun çok beğendiği koltuk arkası ekranların geleceğini sorguluyorduk.

Mobil cihazlarda son derece hızlı bir biçimde yaşanmakta olan değişim ve gelişimin, uçak içerisindeki eğlence sistemlerini kökten değiştireceğini belirtiyorduk.

Zira uçaklardaki donanımı sık sık değiştirmek hem maliyet hem de uygulanan teknoloji açısından imkânsız gibi bir şeydi.

Bu yüzden, yolcuların elinde kendilerine ait son derece kaliteli cihazlar bulunurken, uçakların koltuk arkalarında adeta taş devrinden kalma kaliteye sahip ekranlar yer alıyordu.

Avustralyalı bölgesel taşıyıcı Jetstar, 2011 yılı sonunda tüm filosunda iPad kiralama hizmeti verir hale gelmişti. Jetstar seferlerinde, uçuş başına 10-15 USD mertebesinde ücret karşılığı iPad kiralamak mümkün olabiliyor. Yolculara film, dizi, oyun, e-kitap gibi bir çok farklı seçeneğin yüklü olarak teslim edildiği iPad’ler ayda bir güncelleniyor.

jetstar_ipad2014 yılına geldiğimizde, bu tartışma devam etmekteydi.

Bazı havayolu şirketleri, koltuk arkası ekranların var olmaya devam edeceğini savunarak yatırımlarına bu yönde devam ederken, diğer bazı şirketler ise akıllı telefon ve tablet bilgisayar kullanımının son derece yaygın bir hale geldiğini belirterek, koltuk arkası ekranları kullanmak yerine, IFE içeriğini uçuş sırasında yayınlama (streaming) planları yapıyordu.

Lufthansa’nın Avrupa ile Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika arasındaki hatlarında Airbus A321 tipi uçaklarla yapılacak seferlerde bazı filmler, TV programları, müzik seçenekleri ve oyunlar, uçak üzerine yerleştirilmiş olan bir sunucu üzerinden yayınlanacaktı.

Lufthansa Systems_boardconnect_adİlk aşamada 20 adet A321, streaming özelliğine sahip IFE sistemleriyle donatılacak ve Tel Aviv, Aşkabat, Bakü ve Kanarya Adaları hatlarında hizmet verecekti.

Lufthansa bu projede, kendi alt şirketi olan Lufthansa Systems tarafından geliştirilen BoardConnect adlı sistemi kullanacaktı.

Yolcular, uçağa binmeden önce, kullandıkları cihazın platformuna göre iOS veya Android uyumlu minik bir yazılımı indirip yükleyerek, uçuş sırasında Lufthansa’nın BoardConnect yayımına erişebilecekti.

Öte yanda, Qatar Airways CEO’su Akbar Al Baker, Lufthansa tarafından kullanılmaya başlanan bu ve benzeri sistemlerin henüz emekleme aşamasında olduğunu ve yeterince test edilmediğini iddia ederek, koltuk arkası IFE sistemlerinde ısrarcı olacaklarını belirtiyordu.

2016 yılında, THY – HAVELSAN ortaklığıyla geliştirilen SKYFE adlı kablosuz kabin içi eğlence yayın sistemi sayesinde ülkemizde de yeni bir dönemin ilk adımı atılıyordu.

Yolcu memnuniyetini artırmak amacıyla son yıllarda birçok havayolunun özenle üzerinde durduğu hizmetlerden birisi olan uçuş eğlence sistemlerine yenilikçi bir yaklaşım sunan SKYFE- W ile yolcular, uçuş öncesi kendi kişisel cihazlarına (tabletler, dizüstü bilgisayarlar, akıllı cep telefonları) ilgili uygulamayı Google Play, Apple Store gibi platformlardan indirebilecek ve böylelikle uçuş süresince eğlence içeriğine kablosuz olarak erişim sağlayarak diledikleri müzik, film ve harita gibi uygulamalara ulaşabilecek.

SKYFE-T sistemi, Kablosuz Kabin İçi Eğlence Sistemi (SKYFE-W) bulunan uçaklarda kullanıldığında otomatik olarak ilgili modeme bağlanarak içerikleri uçakta mevcut bulunan sunucudan alarak 1.8 Tbyte lık medya içeriğine ulaşabilecek ve aynı zamanda harita ve uçuş bilgilerine de (yükseklik, hız, dış hava sıcaklığı vb.) erişim imkanı sunacak.

A traveler using another GEE streaming service
A traveler using another GEE streaming service.

Yine aynı yaklaşım çerçevesinde Global Eagle Entertainment (GEE) adlı firma tarafından hazırlanan yeni bir hizmetle, uçak içi eğlence açısından yolcular büyük oranda serbest bırakılabiliyor.

Airtime Content-to-Go adı verilen uygulama, uçak içerisinde herhangi teknik bir donanıma ihtiyaç duymuyor.

Yolcular, bu uygulamayı kullanarak, arzu ettikleri içeriği kendi akıllı telefonlarına veya tablet bilgisayarlarına indirebiliyor.

GEE’nin hazırladığı bu yeni hizmetin kapsamında TV programları, filmler, müzik, oyunlar, e-yayınlar gibi bir çok farklı içerik yer alıyor.

Bu amaçla geliştirilen uygulama, bu hizmeti yolcularına sunmaya karar veren havayolu şirketlerinin rezervasyon sistemine entegre edilebiliyor.

Rezervasyon yapılır yapılmaz yolcuya bir e-posta mesajı gidiyor ve Content-to-Go uygulamasının ne olduğu ve nasıl kullanıldığı konusunda bilgi veriliyor.

Yolcu, hangi içeriği istediğine karar verdikten sonra, indirme işlemi başlıyor.

Söz konusu içerik, uçuş saatinden kısa bir süre önce, yolcunun akıllı telefonu veya tablet bilgisayarında aktif hale geliyor.

DRM (digital rights management) teknolojisiyle korunan içerik, uçuştan belli bir süre sonra yolcuların cihazlarından otomatik olarak siliniyor.

İlk Büyük Adım American Airlines’tan Geldi

Koltuk arkası ekranların tamamen kaldırılarak, uçak içerisindeki eğlence içeriğinin yolcuların kendi mobil cihazlarına aktarımı konusunda ilk önemli adım American Airlines’tan geldi.

Şirket, yaptırdığı bir araştırmada, yolcularının %90’ının uçağa kendi mobil cihazlarıyla geldiğini tespit etti.

Bu çerçevede radikal bir karar alan American, filoya yeni katılacak olan ve ABD iç hatlarında hizmet verecek olan Boeing 737 MAX tipi uçakların koltuklarında, uçak içi eğlence ekranları bulunmayacağını bildirdi.

Yolcular bunun yerine, kendi cep telefonları, tablet vey diz üstü bilgisayarlarıyla, American Airlines tarafından sağlanacak olan uçak içi kablosuz eğlence sistemine bağlanarak istediği içeriğe ulaşabilecek.

American’ın vermiş olduğu 100 adetlik Boeing 737 MAX sipariş dahilindeki ilk dört uçağın, bu yılın sonunda filoya katılması bekleniyor.

Müzik ve video içeriğinin yanı sıra, bu uçaklarda kablosuz internet bağlantısı da standart olacak. Ücretli bir biçimde sunulacak olan hızlı internet bağlantısı, ViaSat üzerinden sağlanacak.

Ayrıca yolcuların cihazlarının şarj sıkıntısı yaşamaması için her koltukta ayrı bir priz bulunacak.

Aslına bakacak olursak, koltuk arkasındaki ekranları ilk kaldıran şirket American Airlines değil.

Bununla birlikte, yeni teslim alınacak ve 2020’li yılların yanı sıra muhtemelen 2030’lı yıllarda da kullanılmaya devam edilecek yeni nesil uçaklarında konsept değişikliğini net bir biçimde ilan eden ilk büyük şirket American oldu.

Havayolu 101 olarak konuyla ilgili yıllardan beridir savunduğumuz görüşümüz çok net.

Bir kaç sene içerisinde “demode” hale gelen ekranları koltuk arkalarına monte etmek yerine, kaliteli ve hızlı bir biçimde sunulacak kablosuz eğlence içeriği, hem havayolu şirketleri hem de yolcular için çok daha memnuniyet verici olacaktır.

İlk aşamada dar gövdeli uçakların Economy Class’ından başlamak üzere, sabit ekranların uzun vadede tüm uçaklardan kalkacağını düşünüyoruz.


Posted

in