Virgin America, Alaska Airlines’a mı Satılıyor?

Sene 2006.

Havayolu 101 olarak, ABD’deki yeni bir havayolu girişiminin akıbetini yakından takip ediyoruz.

ABD Ulaştırma Bakanlığı ilk aşamada bu yeni şirkete uçuş izni vermiyor.

Sebep gayet açık; Amerikan yasalarına göre, bu ülkede faaliyet göstermek isteyen bir havayolu şirketinin yönetimindeki oy hakkı, %75 oranında ABD vatandaşlarına ait olması gerekiyor ve yeni şirket bu şartı sağlayamıyor.

Süreç devam ediyor.

2007 yılının Mart ayında, ABD Ulaştırma Bakanlığı bir açıklama yaparak, söz konusu havayoluna uçuş izni verilebilmesi için bazı değişikliklerin yapılması gerektiğini belirtiyor.

Gereken değişiklikler yapılıyor ve en nihayetinde 18 Mayıs 2007 tarihinde, ABD Ulaştırma Bakanlığı yeni havayolu şirketine faaliyet iznini veriyor.

Son hazırlıklar hızla tamamlanıyor ve yeni havayolu şirketi, 8 Ağustos 2007 tarihinde New York ile San Francisco arasında yaptığı ilk uçuşla göklere merhaba diyor.

Airbus A320 tipi uçaklardan oluşan filosuyla yeni şirket San Francisco’yu hub yapıp, buradan ilk aşamada Los Angeles, Las Vegas, New York ve Washington’a sefer düzenliyor.

Evet; Virgin America’dan bahsediyoruz.

10 senelik bir hikâyeden…

Virgin America Ne Kadar Başarılı?

Virgin America, kısa geçmişi içerisinde çok da rahat etti denilemez.

Kuruluşunun ardından bir türlü kâra geçmeyi başaramayan şirket özellikle 2012 yılında ciddi bir sarsıntı geçirmişti.

Şirket beş yılda 447 milyon USD faaliyet zararı ve 671 milyon USD net zarar gibi hayli dramatik bir sonuca imza atmış; 2012-13 kış tarifesinde bazı hatların askıya almış ve personelini gönüllü ücretsiz izne ayrılmaya davet etmişti.

Leeham Co. adlı havacılık danışmanlık firmasının genel müdürü Scott Hamilton, “Bunca zarara rağmen Virgin America’nın halen faaliyetine devam ediyor oluşu benim için sürpriz oldu. Doğrusu, pazarda Virgin America için bir yer bulunduğunu sanmıyorum.” demişti.

Şirketin bu kötü gidişinin altında yatan en önemli faktörler ise şu şekilde sıralanıyordu:

1- Uçuş ağının rakiplerine nispeten çok dar oluşu (60 uçak ve 24 hat: iş amaçlı yolcuları cezbedemiyor),

2- Southwest, Alaska Airlines gibi şirketlere nispeten bilet fiyatlarının yüksek oluşu (keyif amaçlı yolcuları cezbedemiyor),

3- Uçuş yaptığı hatlardaki rekabet oranının yüksekliği,

4- Herhangi bir havayolu ittifakına dahil olmaması,

a) besleyici trafikten yoksun bulunuyor,

b) sık uçan yolcu programı noktasında eksik kalıyor.

5- ABD’nin bir çok bölgesinde tanınmıyor oluşu.

Virgin America, Alaska Airlines’a mı Satılıyor?

Son günlerde Virgin America, iki konu ile sektörün gündeminde yer alıyor.

Bunlardan ilki, şirketin değişen logosu.

İkinci konu ise, Virgin America’nın satışı.

İlk olarak geçtiğimiz Mart ayında duyulan habere göre, Virgin America yönetimi, şirketi satmaya karar vermiş ve bu yönde çalışmalara başlamıştı.

Potansiyel alıcılar olarak ise Alaska Airlines ve JetBlue öne çıkmıştı.

Alaska Airlines’ın, 1 Nisan 2016 tarihi itibarıyla piyasa değeri 1,5 milyar USD olan Virgin America’nın tamamı için 10 milyar USD civarında bir teklif vererek, JetBlue’ya göre bir adım öne geçtiği belirtiliyor.

Cyrus Capital Partners ile Richard Branson’ın sahibi olduğu VX Holdings toplamda Virgin America’nın %54 oranında sahibi durumundalar.

Bu satışın gerçekleşmesi ve Alaska Airlines’ın Virgin America’yı satın alması durumunda, “Virgin America” markasının ortadan kalkabileceği öne sürülüyor.

Bakalım, kuruluş aşamasında oldukça zorlu bir süreçten geçen Virgin America, 10 sene sonunda ABD pazarına veda mı edecek?