İstanbul AirShow: Fuar mı, Panayır mı?

Fuar kime yapılır? Neden organize edilir? Açalım bakalım Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne ne diyor:

‘Belli zamanlarda, belli yerlerde ticari mal sergilemek amacıyla açılan büyük sergi.’

‘Ticari mal’ yani uçak, helikopter, jet motoru, yaklaşma ışığı, uçuş montu…

Airbus A350 Istanbul Engine SelfieFuarlar ticaridir. Sektörü bir araya getirir. Satış yaptırır. Satın alacağa alternatif sunar, karşılaştırma imkanı verir…

İş jeti helikopter, tek motorlu uçak imalatçısı veya temsilcisi o ürünü önceden bağlantı kurduğu bir kaç kişi için getirir. Demo uçuşu yapar, tanıtır. Müşteri de rakipleri yan yana görür. Karşılaştırır, pazarlığını yapar.

Bu nedenle haklı olarak bu pazara hitap edenler kuru kalabalık istemez. Tam pazarlığın ortasında ‘Abi şapka versene’ ile lafın bölünmesinden, tepesinde gösteri yapan uçağın gümbür gümbür sesinden rahatsız olur.

Gel gelelim yolcu veya bölgesel uçak imalatçılarına… Onlar da haklı olarak ağırlayacakları havayolu şirketi yöneticilerini görmek ister. Sonra da halkı. Çünkü uçağa binecek, koltuğun müşterisi olacak onlardır…

Elmaları, Armutlarla Karıştıranlara

Yıllardır Cenevre’de yapılan EBACE Fuarı’na gidiyoruz. Örneğin EBACE sadece iş jetlerine yönelik bir fuardır. ABD’deki NBAA’in Avrupa ayağıdır. Üç gün açık kalır. Cenevre Havalimanı’nın apron komşumu Palexo Fuar Merkezi’nde yapılır.

Havalimanından inersiniz, 5 dakikada yürüyüp fuara gelirsiniz. Burası sadece profesyonellere açıktır. Görüşmelerinizi tamamlar, akşama dönersiniz.

İşte bu fuar yani EBACE iş odaklıdır. Havacılığı sevecektik, bir uçağa dokunamadık diyenler kusura kalmasın, gi-re-mez!

Diğer tarafta Paris Air Show veya Farnborough Air Show vardır. Paris, sivil – askerî – uzay – sanayi dörtgeninde dünyanın en büyüğüdür. Farnborough ise askerî ağırlığı ile öne çıkar.

Satış Balonları

İlk 2 – 3 gün profesyonellere açıktır. Bakanlar, CEO’lar gezer. Anlaşmaları aylar önce tamamlanan satışlar bir bir açıklanır.

Hele ki Dubai gibi fuarlarda satışlar öyle bir şişirilir ki, 3 ay sonra ‘Şu uçağa imza atmıştık ama şuna döndük’ açıklamaları geliverir.

Ama nedir, bu anlaşmalar işin halkla ilişkiler yarışında ortayı kızıştıran soslar haline dönüşür…

Halk ise son 2 güne içeri alınır. Kapıda da bilet kesilir. Gösteriler seyredilir. Stantlar ise boşalmış veya geri götürülmeyecek kataloglar tezgahlara konmuştur… Son gün parayı hatıra eşya, havacılık malzemesi satanlar kaldırır…

Paris’e, Farnborough’ya defalarca gittim. İki fuar da geçici olarak kurulur. Çadırlar içinde yapılır. Gün gelir çadırlar saunaya döner. Gün gelir yağan yağmur adeta apronu ‘yat fuarı’ görüntülerine çevirir.

Ulaşım ise felakettir. Saatler yollarda geçer. Fuarın ardından ‘İki yıl sonra kesin gitmeyeceğim’ derken bir bakarsınız aylar akıp geçmiş, uçak biletleri alınmış, oteller ayarlanmıştır…

Pek İyi, İstanbul’da Ne Yapılıyor?

Önce ekmek ve köfteyi önümüze koyalım… Türkiye havacılıkta büyümektedir, havacılık sanayi oluşmaktadır. Ancak, bu dev bir fuar yapacak kapasiteyi henüz sağlamamaktadır. İşte burada organizasyona omuz verecek devlettir, belediyedir, havacılık – havalimanı otoritesidir…

Bölge ülkelerinin bakanları, havayolu yöneticileri buraya getirilir. Bir pazar oluşturulur. Alt yapı için destek sunulur. El birliği ile bu iş yukarı çıkartılır. Sahiplenecek olan ise sektördür.

Bir Singapur Örneği

İlk Singapur Havacılık Fuarı’na 1998’de gittim. Arada hiç kaçırmadan takip ettim. Dört yıl önce Singapur Hükümeti, 200 milyon dolar harcadı ve kan kaybeden Singapur Air Show’a el attı. Changi Havalimanı’nın deniz kenarındaki bölgesinde büyük bir fuar merkezi inşa ettirdi. Fuarı buraya aldı.

Hem fuara gelen giden arttı. Hem de daha iyi koşullar işin büyümesine imkan sundu. Peki para neden çıktı?

Devlet 200 milyon doları nasıl aldı?

Bir havacı düşünün… En az 1000 doları bilete veriyor. Minimum 3 gün kalıyor. 150 dolar ortalama otel, yiyecek – içecek – biraz alışveriş derken minimum fuar harcaması 2500 dolara çıkıyor. Bunlar ülkede kalanlar…

Singapur Air Show’a gittiniz, dönüşte taksiye bindiniz. Şoför taksimetreye basıyor. İlk etapta ‘Air Show Tax’ ile taksimetre 5 dolar atıyor…

Lafın kısası bir şey verilmeden geri a-lı-na-mı-yor!

Tuttum, Sevdim Havacılığı!

En büyük şikayet ‘Havacılığı bir türlü yakalayıp sevemiyoruz’.

Rahmetli Murat Öztürk’ün öncülüğünde Hezarfen’de defalarca havacılık şenliği gerçekleştirildi. En son Mayıs 2013’te SoloTürk geldi, Türk Yıldızları uçtu… Kaç kişi geldi?

Uçaklara dokunabileceğiniz, seyredebileceğiniz, model uçak pistine de sahip Hezarfen’in ziyaretçisi neden bu kadar az?

Kusura kalmayın ama geçmişte Airex, şimdiki adıyla İstanbul AirShow’un ana görevi havacılığın sevdirmek değildir…

Yeri, Atatürk Havalimanı mı Olmalı?

Bazı aklı evveller ise ‘Burası Atatürk Havalimanı, neden fuar burada?’ gibi soruları da ortaya atmaktadır. Bunlar arasına hiç uluslararası havacılık fuarı görmemişler çoğunluktadır. Görüp de söyleyenlere bir şey demiyorum…

Fuarı Çorlu’ya alsanız, kaç kişi gidebilecek? Ya Sabiha Gökçen? Toplu ulaşım nasıl organize edilecek? Gelenler hangi otelde kalacak? Hangi havayolu bağlantısını kullanacak? Hoş bu vaziyet giderek metronun da geleceğini göz önüne aldığınızda Sabiha Gökçen’de düzelmekte. Alternatif olabilir mi? Evet…

Yazının başında belirttiğim gibi bu bir ticari fuardır. İş adamı, dibindeki yere gider. Bakar ve döner. Arkasından da almak üzere düğmeye basar… Ama yoğun bir trafiğe sahip meydanda gösterileri nasıl yaparsınız, bilemem.

Ya Singapur Changi gibi mevcut pistlere rağmen trafiği bir süre kesersiniz. Ancak Atatürk Havalimanı Changi gibi belirli saatlerde uzun menzilli uçaklar geldiği için yoğunluk yaşamıyor. Her saat çok yoğun. Ancak bu fuarı gösterisiz yaparsınız.

Ayrıca ‘Neden gösteri yok’ diyenlere de şöyle soralım: ‘Fuara gelen uçaklardan kaçı gösteri yapabilecek? Hürkuş, prototip olduğu için A350, ya devamı?’

Havacılığı Kim Sevdirecek?

Uçak görmek, dokunmak isterseniz, Hezarfen sizi bekliyor. Yeşilköy’de ciddi bir müzemiz var.

Bakarsınız bir gün Hava Kuvvetleri Komutanlığı 1 Haziran’daki kutlamaları nasıl İzmir Çiğli, Ankara Akıncı, Eskişehir üslerinde yaptıysa bir gün Çorlu’ya alıverir. Binlerce kişi gider…

Veya Hezarfen’de çok büyük bir organizasyon yapılır?

Kim bilir?


Posted

in