Lufthansa_B747_49_1920x1200

Lufthansa’dan “Low-cost” Açılımı

Lufthansa_B747_49_1920x1200Lufthansa CEO’su Carsten Spohr tarafından geçtiğimiz Çarşamba günü web üzerinden sektörel analistlere yapılan bir sunumda konuşulanlar, hem havayolu camiasını hem de Türkiye’yi salladı.

Buna sebep olan en önemli etken, sunumda yer alan “uzun menzilli düşük malilyetli taşıyıcı” vurgusuydu.

1980’li yıllara atıfta bulunularak, “Wings of Change” adı verilen bu strateji, üç bölümden oluşuyor.

Germanwings, Eurowings ve “Wings Long-haul”

Spohr, Germanwings’in Lufthansa’ya göre %20, Eurowings’in de Germanwings’e nispeten bir %20 daha düşük birim maliyetlere sahip olduğunu belirtti.

Lufthansa wings of change mapGermanwings

Germanwings ve Eurowings, Avrupa kıtasında konumlandırılırken, adı henüz konulmamış olan uzun menzilli düşük maliyetli taşıyıcı ise kıtalararası uçuşlar için hazırlanıyor.

Lufthansa’nın devreye soktuğu bu stratejik değişiklik, ilk aşamada Germanwings’in yapısını etkilemişti.

Lufthansa’nın iki ana hub’ı konumundaki Frankfurt ve Münih varış/kalkışlı hatların dışındaki Almanya çıkışlı tüm Avrupa içi noktalar, 2013 yılının Ocak ayından itibaren Germanwings’e devredilmişti.

2013 yılı başına dek, 90 noktaya sefer yaparak yaklaşık 8 milyon taşıyan Germanwings’in, bu transformasyonun sonucunda 110′dan fazla noktada 18 milyon yolcuya hizmet vermesi hedefleniyor.

2015 yılı ilkbahar döneminde tamamlanacak dönüşüm sonrasında filodaki toplam uçak sayısının 60 olması hedefleniyor.

Plana göre, eskiden olduğu gibi yeni şirketin uçaklarında da business class bulunmuyor.

Germanwings böylece, filo büyüklüğü açısından Ryanair ve easyJet’in ardından Avrupa’nın üçüncü büyük düşük maliyetli taşıyıcısı konumuna yükselecek.

Eurowings

Filosundaki Bombardier CRJ tipi uçakları Airbus A320’lerle değiştirecek olan Eurowings’in, Germanwings’ten farklı olarak, Almanya’nın yanı sıra Avusturya, Belçika ve İsviçre çıkışlı olarak da faaliyet göstereceği belirtiliyor.

2015 yılının başında devreye girecek yeni stratejinin amacının, Lufthansa Group bünyesinde bulunan Lufthansa, Austrian, Brussels Airlines ve Swiss’e Avrupa içerisinden bir besleyici havayolu şirketi sağlamak olduğu açıkça görülüyor.

Yeni Eurowings’in ilk base’i İsviçre’nin Basel kenti olurken, yeni noktalar üzerinde çalışmaların devam ettiği sunumda yer alan bir diğer konu.

Lufthansa wings of changeWings Long-haul

Carsten Spohr‘un sunumunda belki de en fazla dikkati çeken ve özellikle Türkiye’de yansıması büyük olan bölüm, Lufthansa’nın Almanya, Avusturya, Belçika ve İsviçre çıkışlı olarak 2015 yılı sonunda devreye sokmayı planladığı uzun menzilli düşük maliyetli taşıyıcı projesi oldu.

İlk aşamada yedi adet Boeing 767 ve Airbus A330’un kullanılacağı bu ses getiren projenin pazara, ayrı bir marka altında sunulması düşünülüyor.

Özellikle tatil amaçlı seyahat eden yolcu segmentinin hedeflendiği bu projeyle, hem Almanya içerisindeki Condor gibi düşük maliyetlilere hem de Körfez’den yükselen rekabete karşı bir nebze olsun tedbir alınmış olacak.

Münih, Köln veya Düseldorf, uzun menzilli bu girişimin çıkış noktaları olarak ön plana çıkıyor.

Bu projenin Türkiye’de çok fazla yankı bulmasının ana sebebi ise, Spohr’un konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu konuda Türk Hava Yolları ile ileri düzeyde görüşmelerimiz devam ediyor” demesi oldu.

Ancak buna karşı, Türk Hava Yolları tarafından yapılan “böyle bir görüşmemiz bulunmuyor” şeklindeki açıklama, kafaları iyice karıştırdı.

Sonrasında ise, söz konusu projenin, %50-%50 Lufthansa + Türk Hava Yolları ortaklığı olan SunExpress ile ilgili olduğu ortaya çıktı. Tarafların mutabık kalması halinde, SunExpress filosu geniş gövdeli – uzun menzilli uçaklarla takviye edilecek.

Eleştiriler

Lufthansa’nın yeni düşük maliyetli stratejisine eleştiriler gecikmedi.

Avrupa’da pek tanınmayan Eurowings markasının ön plana çıkarılmasının marka algısı açısından kafa karıştırıcı olacağı iddia edilirken, uzun menzilli bir düşük maliyetli taşıyıcı denemesinin Lufthansa’ya pahalıya mâl olabileceği belirtildi.

Bu eleştirilere katılmayan Carsten Spohr ise şirket olarak aldıkları kararı savunarak, uzun menzilde tecrübelerinin çok fazla olduğunu ve hangi işin yürüyüp hangi işin yürümeyeceğini bildiklerini ve buradaki tecrübelerini düşük maliyetli iş modeline aktaracaklarını belirtti.

Comments

One response to “Lufthansa’dan “Low-cost” Açılımı”