Türkiye Havalimanlarındaki 2011 Yılı Trafik Sonuçları

Ülkemizin havayolu trafik rakamlarındaki hızlı artış eğilimi, yoluna hız kesmeden devam ediyor.

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DMHİ) tarafından yayımlanan istatistiklere göre, Türkiye genelindeki havalimanlarında gerçekleşen (IFR + VFR) iniş-kalkışlara ilişkin son dört yıllık veriler sağ taraftaki tabloda yer alıyor.

Buna göre, 2010-2011 döneminde toplam trafik miktarı %13,4 oranında artış göstererek 1 milyon’un üzerine çıkmış durumda.

İç hat uçuşlarında yaşanan yıllık artış oranı %16,4 mertebesinde gerçekleşirken, dış hat uçuşlarında %9,8’lik bir performans elde edilmiş.

2011 yılı, 2008 ile mukayese edildiğinde, Türkiye havayolu sektörünün nasıl bir hızla büyümekte olduğu daha net bir biçimde anlaşılıyor.

Söz konusu dönemde, iniş-kalkış sayısı bazında havayolu iç hat trafiği %50 oranında artarken, dış hatlarda bu oran %30 civarında gerçekleşmiş.

Toplam iniş-kalkış sayısındaki yükseliş ise %40 mertebesine ulaşmış.

Bu verilere mutlak değer açısından bakıldığında, iç ve dış hat seferlerinde toplam 1.042.369 trafik hareketinin gerçekleştiği görülüyor.

Almanya’da Durum Ne?

Türkiye havayolu sektöründe büyük bir gelişme olduğu yadsınamaz bir gerçek.

Ancak ulaşılan bu rakamları bir de gelişmiş ülke sonuçlarıyla karşılaştırmak gerekiyor.

Nüfus ve yüz ölçümü açısından Türkiye ile yakınlık gösteren Almanya’daki hava trafiği hangi mertebede?

Almanya Havalimanları Birliği (Der Flughafenverband) tarafından yayımlanan istatistikî verilere göre, ülkedeki havalimanlarında 2011 yılında gerçekleşen iniş-kalkış sayısı, bir önceki yıla nispeten %2,8 oranında artış göstererek 2.367.793’e ulaştı.

Bu açıdan Türkiye ile Almanya arasında yaklaşık 1’e 2,5 oranında bir farkın olduğu görülüyor.

Aradaki bu farkta, kuşkusuz, iki ülkenin ekonomi ve dış ticaret hacmi büyüklükleri önemli rol oynuyor.

İşe iyi yönden yaklaşmak gerekirse, havayolu sektörü için ülkemizde hâlen ciddi bir büyüme ve gelişme potansiyeli bulunduğu söylenebilir.

Zaten Türkiye ile Almanya arasında yaptığımız mukayesede ülkemiz lehine olan yıllık artış oranı farkı da bunu gösteriyor.